
Muhtemelen daha önce “Sıcaklık değil, nem” ifadesini duymuşsunuzdur. Kuru kaldığında sıcak günlerde rahat kalmak oldukça kolay olabilir, ancak nem arttıkça dayanılmaz hale gelebilir. Aynı durum soğuk havalar için de geçerlidir. Yüksek nem, sıcağı, daha sıcak ve soğuğu daha soğuk hale getiriyor gibi görünüyor. Nem seviyesi yükseldiğinde insanların kendilerini bu kadar rahatsız hissetmelerinin nedeni, vücudumuzun terleyerek soğumasıdır. Bulunduğunuz yer nemli olduğunda, havanın içinde daha fazla nem bulunur ve bu da terimizin buharlaşmasını zorlaştırır.
Her ne kadar nemlenmenin en asgari düzeye indirilmesi düşüncesi 70’lerin başında kafalarda çözülmesi gereken bir problem olarak akıllarda yer alınmaya başlasa da, Ülkemizde bu soruna yönelim son 20 yılın konusudur diyebiliriz. Pencere sistemlerinde ısı yalıtımı, başlangıçta yalnızca Ahşap ve PVC doğrama sistemi ile bağdaştırılsa da, zamanla ısı yalıtımlı alüminyum profillerde elde edilen yüksek yalıtım değerleri, esnek sistem çözümleri ve kolay üretim prosesi, Türkiye’de “alüminyum ısıyı iletir”, “alüminyum pencerelerde yalıtım iyi değildir”, ” Alüminyum Cepheler soğuyor ”gibi yanlış yorumları işlevsizleştirmiştir. Alüminyum pencerelerin terlemeye sebep olduğu algısı tümüyle yok olmuştur.
Seçilmesi hedeflenen doğrama ve cephe sistemleri için, kafada oluşan ”Alüminyum pencerelerde terleme olur mu ?” yada ” Giydirme Cephelerde terleme olur mu?” soruları, bir Cephe Danışmanı tarafından analiz edilecek çalışmalar sonrasında elde edilecek bulgular ile ancak cevaplanabilir. Bu sebeple bir uzman desteği almak önemlidir.
www.ersoycakir.com